Long-term outcome of autism spectrum disorder

Turk Pediatri Ars. 2019 Dec 25;54(4):207-212. doi: 10.14744/TurkPediatriArs.2019.16768. eCollection 2019.

Abstract

In most cases, autism spectrum disorder is a life-long condition, often severely affecting the quality of life of the patient and his/her family, but nowadays this diagnosis should not be considered a final sentence without appeal. Although even today the recovery from the autism spectrum is an unlikely possibility, a timely psycho-educational intervention can significantly improve the level of autonomy reached by the individual and therefore favorably modify the outcome. Some predictors of long-term outcome are known, primarily childhood intelligence quotient and early language/communication ability, but today this issue is still open. The lack of studies evaluating the long-term effects of the most important intervention programmes should be filled with adequate research. Community support and social integration may be very important in improving outcomes for individuals with autism spectrum disorder. But a real social integration involves a work activity and this is still a great problem today. An adequate and timely preparation of the working career of these individuals is fundamental for their future, and it should be done by choosing, as far as possible, suitable activities for them. Finally, in creating a dignified future for people with autism, we must never forget to listen to their point of view, whenever possible, in order to meet their particular needs.

Otizm spektrum bozukluğu, çoğu olguda yaşam boyu devam eden bir durumdur ve sıklıkla hastanın ve ailesinin yaşam kalitesini ciddi derecede etkiler. Ancak, günümüzde bu tanı itirazsız son tanı olarak kabul edilmemelidir. Günümüzde, otizm spektrumunun düzelmesi, uzak bir olasılık olmasına rağmen, zamanında yapılacak bir psiko-eğitim müdahalesi, kişinin ulaşacağı otonomi düzeyini önemli derecede artırabilir ve bu nedenle, seyri olumlu şekilde değiştirebilir. Uzun vadeli sonuçların bazı öngöstergeleri bilinmektedir (öncelikle çocukluk çağı zeka katsayısı ve erken dil/iletişim becerisi), ama günümüzde bu konu halen karara bağlanmamıştır. En önemli müdahale programlarının uzun vadedeki etkilerini değerlendiren çalışmaların eksikliği, uygun araştırmalarla doldurulmalıdır. Toplum desteği ve sosyal entegrasyon, otizm spektrum bozukluğu olan kişiler için sonuçların iyileştirilmesi açısından çok önemli olabilir. Ancak, gerçek bir sosyal entegrasyon, çalışma faaliyetini içerir ve bu konu halen büyük bir sorundur. İş kariyeri için uygun ve zamanında hazırlık yapılması, bu kişilerin geleceği için esastır ve bu hazırlık, mümkün olduğu kadar kişiye uygun aktivitelerin seçilmesi şeklinde yapılmalıdır. Son olarak, otizmi olan kişiler için saygın bir gelecek yaratırken, onların özel gereksinimlerini karşılayabilmek üzere, kendi bakış açılarının dinlenmesi asla unutulmamalıdır.

Keywords: Adolescence; adulthood; autism spectrum disorder; follow-up; long-term outcome; prognostic factors.

Publication types

  • Review