Clinical evaluation of dental enamel defects and oral findings in coeliac children

Eur Oral Res. 2018 Sep;52(3):150-156. doi: 10.26650/eor.2018.525. Epub 2018 Sep 1.

Abstract

Purpose: To examine dental hard and soft tissue changes of coeliac children in order to increase the awareness of the pediatric dentists in prediagnosis of especially undiagnosed coeliac disease.

Materials and methods: Sixty children, 28 (46.7%) boys and 32 (53.3%) girls whose ages were between 6 to 16 years were included in the present study. Thirty children who had undergone endoscopy and diagnosed with the coeliac disease in the Şişli Hamidiye Etfal Hospital, İstanbul, Turkey, formed the study group. Also, thirty children clinically suspected of having the coeliac disease with the same gastrointestinal complaints had undergone endoscopy and proven not coeliac were chosen as the control group. Oral examination involved assessment of dentition and specific and unspecific dental enamel defects. Also, soft tissue lesions, clinical delay of the dental eruption, salivary flow rate, pH, and buffering capacity were examined.

Results: Twenty coeliac patients had enamel defects, however none in the control subjects. In the coeliac group, all enamel defects were diagnosed in permanent teeth and as specific in all children. Grade I dental enamel defects found mainly in the incisors. The clinical delayed eruption was observed in 10 (33.3%) of 30 coeliac children and none of the children in the control group. While the level of DMFT/S numbers and stimulated salivary flow rate were found significantly lower in the coeliac group, pH was found significantly higher.

Conclusion: Oral cavity may be involved in coeliac disease and pediatric dentists can play an important role in the early diagnosis of the coeliac disease.

Amaç: Çölyak hastalığı olan çocukların diş sert ve yumuşak doku değişikliklerini inceleyerek özellikle tanı konulmamış çölyak hastalığının ön tanısında çocuk diş hekimlerinin farkındalığını arttırmaktır.

Gereç ve yöntem: Çalışmaya yaşları 6–16 arasında değişen, 28 (%46,7) erkek ve 32 (%53,3) kız toplam 60 çocuk dâhil edilmiştir. Çalışma grubunu, Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi, gastroenteroloji bölümüne başvuran ve endoskopi sonucuna göre çölyak hastalığı teşhisi konulmuş 30 çocuk oluşturmuştur. Kontrol grubunu ise klinik olarak aynı gastrointestinal şikayetlere sahip olan, çölyak hastalığından şüphelenilenerek endoskopi yapılmış ve çölyak hastalığı olmadığı kanıtlanmış 30 çocuk oluşturmuştur. Ağız içi muayenede, dişlenme dönemi, spesifik ve spesifik olmayan diş mine defektleri değerlendirilmiştir. Ayrıca, yumuşak doku lezyonları, diş sürme gecikmesi varlığı, tükürük akış hızı, pH ve tamponlama kapasitesi değerleri incelenmiştir.

Bulgular: Yirmi çölyak hastası çocukta diş mine defekti saptanırken, kontrol grubunda saptanmamıştır. Çölyak grubunda tüm diş mine defektleri spesifik tipte ve daimi dişlerde tespit edilmiştir. Birinci derecede olan diş mine defektleri çoğunlukla kesici dişlerde görülmüştür. Sürme gecikmesi 30 çölyak hastası çocuğunun 10’unda (%33,3) gözlenmiş ve kontrol grubundaki hiçbir çocukta gözlenmemiştir. Çölyak grubunda DMFT/S değerleri ve uyarılmış tükürük akış hızı düzeyleri kontrol grubundan anlamlı olarak daha düşük, pH değeri anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur.

Sonuç: Çölyak hastalığında ağız boşluğu etkilenebilir ve çocuk diş hekimleri bu hastalığın ön tanısında önemli bir rol oynayabilir.

Keywords: Caries; coeliac disease; dental enamel defects; dental eruption; recurrent aphthous stomatitis.