Objective: Crimean-Congo Hemorrhagic Fever (CCHF) is a disease of the viral hemorrhagic fever group and is endemic in certain regions in Turkey. Here, the demographic, clinical, and laboratory findings of patients diagnosed with CCHF during the Coronavirus disease-2019 (COVID-19) pandemic were examined, and differential diagnosis was stressed.
Methods: This study comprised 12 patients over the age of 18 who were admitted to our clinic after the onset of the COVID-19 pandemic on March 11, 2020 and whose CCHF diagnosis was confirmed by reverse transcription-polymerase chain reaction with viral-RNA or enzyme-linked immunosorbent assay with immunoglobulin M antibodies. Epidemiological, clinical, and laboratory findings as well as treatment and prognosis of the patients were investigated.
Results: Of the 12 cases, 10 (83.3%) were men and 2 (16.7%) were women. The median (interquartile range) age was 51 (27-64) years. Eleven (91.7%) patients lived in rural regions, and seven (58.3%) had a history of tick contact. Five patients were hospitalized in an external center with a preliminary diagnosis of COVID-19 and transferred to our center due to clinical and laboratory deterioration. Loss of appetite, headache, fever, weakness, and muscle-joint pain were the most common complaints of the patients. Following the suspicion of COVID-19, thoracic computed tomography (CT) was performed in six patients, five of whom were transferred to an external center. None of the patients had any pathological findings following thoracic CT.
Conclusion: Although it is thought that the COVID-19 pandemic will end in the following months owing to vaccine applications, it can be predicted that sporadic cases will still occur for a long time. Therefore, clinicians should take CCHF into consideration in their differential diagnosis. Also, it should be remembered that co-infections can be observed in endemic areas.
Amaç: Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), viral hemorajik ateşler grubundan bir hastalıktır ve ülkemizde belli bölgelerde endemik olarak görülmektedir. Bu çalışmada Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) pandemisi döneminde KKKA tanısı alan hastalarımızın demografik, klinik ve laboratuvar bulguları incelenmiş ve ayırıcı tanıya dikkat çekilmiştir.
Yöntemler: Çalışmamıza COVID-19 pandemisinin ülkemizdeki başlangıç tarihi olan 11 Mart 2020 tarihinden sonra kliniğimize sevk veya direkt başvuru şeklinde yatırılan ve KKKA tanısı ters transkripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu ile viral-RNA ya da enzim bağlı immünosorbent deneyi ile immünoglobulin M antikorları gösterilerek doğrulanan ve 18 yaş üstü olan 12 hasta dahil edildi. Epidemiyolojik özellikleri, klinik ve laboratuvar bulguları, tedavi ve prognozları irdelendi.
Bulgular: Hastaların 10’u (%83,3) erkek, 2’si (%16,7) kadın, medyan yaş (interquartile range) değeri ise 51 (27-64) yıl idi. Hastaların 11’i (%91,7) kırsal bölgede yaşamaktaydı, 7’sinde (%58,3) ise kene ile temas öyküsü vardı. Beş hasta dış merkezde COVID-19 ön tanısı ile yatırılıp, klinik ve laboratuvar kötüleşmesi üzerine merkezimize sevk edildi. En sık görülen semptomlar iştahsızlık, baş ağrısı, ateş, halsizlik ve kas-eklem ağrısı idi. Beşi dış merkezden sevkli olarak gelen altı hastaya COVID-19 şüphesiyle toraks bilgisayarlı tomografisi (BT) çekildi ve hiçbirinde toraks BT’de patolojik bulgu saptanmadı.
Sonuç: Önümüzdeki aylarda aşı uygulamalarının da katkısıyla COVID-19 pandemisinin sona ereceği düşünülse de sporadik olgulara uzun süre rastlanacağı öngörülebilir. Klinisyenler COVID-19’a benzer klinik ve laboratuvar bulguları gösteren KKKA’yı ayırıcı tanıda akılda bulundurmalıdır. Endemik bölgelerde ko-enfeksiyonların da görülebileceği unutulmamalıdır.
Keywords: COVID-19 pandemic; Crimean-Congo Hemorrhagic Fever; lymphopenia; tick.